16 Ağustos 2007 Perşembe

ANKARA'YA GİDEN TREN



Kara tren selam götür Ata’ma
De ki :”Gayrı raylar parıldamıyor
Kıran girmiş bostanlara bağlara
Sular şarıl şarıl şarıldamıyor

Yeşillikleri çalmış kırağı
Sararmış ülkemin gülü, yaprağı
Serpilmiş üstüne ölü toprağı
Ehl-i vatan dahi kımıldamıyor

Yiyor memleketi birkaç zibidi
Kimisi “baba”ymış, kimisi “abi”
Ve de içi boş bir teneke gibi
Zat-ı muhteremler tangırdamıyor

Anlatmakla bitmez bizde mâlumat
İMF veriyor türlü talimat
İsteniyor olsun küllü teslimat
Bir kılıç kınından kımıldamıyor

Coni’ler, Yanki’ler tayip olmuşlar
Sürü sepet özyurduma dolmuşlar
Gör nasıl bir yağlı kemik bulmuşlar
Bir it diğerine hırıldamıyor

Kanla, canla, başla kurtulan ülke
Hesabı bellisiz sahipken mülke
Şimdi el açıyor birkaç Fenike
Hiç kimse de yürek sızıldamıyor

Emanetçin gençlik marka peşinde
Gaye yok, emel yok; hırka peşinde
Şıkıdım şıkıdım lorke peşinde
Menfaatsiz götü kımıldatmıyor

Efendimiz köylü yatalak hasta
İşçi, memur uzun süredir yasta
Esnaf dersen cem-i cümle iflasta
Hepsi sıra ile domaltılıyor

Sanayi, ticaret sizlere ömür
Yabancı sermaye hepsine dünür
Bu gidişle vatan çabuk bölünür
Alttan alta kazan kaynatılıyor

Umut, mamut oldu tükendi nesli
Meydanı boş buldu mürteci, fesli
“Lâik”lerse çoktan batı kafesli
Boş yere kafalar patlatılıyor

İlkelerin hepsi ayak altında
Sopa gösterilir şayak altında
Yolundan gidenler kapıaltında
İnan inim inim inletiliyor

İşte Aziz Ata’m, hal böyle böyle
Kaldır da başını iki laf söyle
Ne kadar doğruymuş yazdığın söylev
Hepsi birer birer kanıtlanıyor

Beşeri’yi dersen bazen izinde
Bazen raporludur, bazen izinde
Bazen semazendir, bazen sazende
Mehter eşliğinde kanatlanıyor.

Hiç yorum yok: