Biz sana girmeden sen bize girdin
Mest oldun keyfinden ulan Avrupa
Ülkemi muz gibi ikiye böldün
Hırt olduk derdinden ulan Avrupa
Satılık medyanın kalemşörleri
AB’nin paralı silahşörleri
Yakarlar ha bire deklanşörleri
Mort olduk ışıktan ulan Avrupa
Davullar ünlenir, sazlar çalınır
Orospu dölleri nazlı salınır
Kambersiz, düğünsüz nasıl kalınır
Zırt olduk zurnada ulan Avrupa
Sen girince dolacakmış tencere
Güya ışıkmışsın, güya pencere
Nasıl da düşürdün bizi pençene
Kurt olduk tuzakta ulan Avrupa
Sığmazken ecdadım düne yarına
Düşürdüler beni senin kapına
Hakkındır vallahi dayan sapına
Puşt olduk kucakta ulan Avrupa
Fatih Sultan Mehmet o cennet mekan
Atilla Roma’yı üç günde yakan
Atamdır öfkeyle, nefretle bakan
Dert olduk ecdada ulan Avrupa
Beşeri geceler sabah olmaz mı?
Uyuşmuş beyinler iflah olmaz mı?
Vatanım bu dertten salah bulmaz mı?
Mert oluruz elbet bir gün Avrupa
Sert oluruz elbet bir gün Avrupa
16 Ağustos 2007 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder